PARA POLİTİKASI NEDİR?

Para politikası, ekonominin nasıl çalıştığını dikkate alarak hazırlanan ve çalışan bir politikadır. Özellikle ekonomide kriz ya da çökme hali gibi zor zamanlarda uygulanır. Para politikasının uygulanma amacı, zor zamanlarda borçlanmayı canlandırmak için faiz oranlarının düşürülmesi ya da ekonomiyi olası çökmelere karşı korumak adına faiz oranlarının yükseltilmesi şeklindedir.

Para politikası raporları ve toplantı sonuçları ekonomistler, analistler, yatırımcılar ve finans uzmanları tarafından merakla beklenir. Bunun sebebi ise para politikası kararlarının ekonomi ve belirli endüstri veya piyasalar üzerinde uzun süreli bir etkisinin olabilmesidir.

Özellikle ABD merkez bankası Fed'in parasal genişleme politikası ile sıkça gündeme gelen bu politikanın özelliklerini inceleyelim.

Para Politikasının Özellikleri

Para politikası, bir ülkenin merkez bankasının para arzını kontrol etmek ve ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmak için gereken faaliyetleri temsil eder. Para politikası, genişletici ve daraltıcı olarak ikiye ayrılır. GSYİH'de istikrarlı bir artış sağlamak, işsizlik oranını düşürmek, döviz oranlarını makul oranlarda tutmak ve enflasyonu ekonomiye uygun bir seviyeye getirmek için para otoriteleri yetkilerini kullanabilir.

Para politikası, bir ekonomideki merkez bankası, para kurulu veya diğer yetkili para otoritesi tarafından alınan eylem planını hazırlama, duyurma ve uygulama sürecini anlatır. Bu politika; enflasyon, tüketim, büyüme ve likidite gibi hedeflerin karşılanmasını sağlayan para arzı ve faiz yönetimini kapsar. Örnek olarak; faiz oranlarını değiştirmek, devlet tahvili almak/satmak, döviz oranlarını düzenlemek sıralanabilir.

Para politikası, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ve enflasyon gibi makroekonomik verilere, sektöre özgü büyüme oranlarına ve uluslararası piyasalardaki jeopolitik gelişmelere göre formülize edilebilir.

Genişletici Para Politikası

Genişletici para politikalarında, bir ülke resesyon gibi yavaşlama dönemelerinde yüksek işsizlik oranıyla karşı karşıya kaldığı zaman uygulanır. Bu durumda, para otoriteleri ekonomik büyümeyi sağlamak ve ekonomiyi canlandırmak için bu politika devreye girer. Harcamaları teşvik etmek için faiz oranları düşürülür. Artan para arzı, yatırım ve harcamaları yükselten bir etki gösterir. Düşük faiz oranları, harcamaları ve buna bağlı olarak kredi alımını artırır. Bu politikaya örnek olarak 2008 ekonomik krizinin ardından birçok ülkede uygulanan sıfır veya sıfıra yakın faiz oranı politikaları verilebilir.

Daraltıcı Para Politikası

Artan para arzı, enflasyonun yükselmesine yol açabilir ve maliyetleri artırabilir. Daraltıcı para politikası, faiz oranlarını artırıp para arzının büyümesini yavaşlatarak enflasyonu düşürmeyi hedefler. Bu, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir ve işsizliği yükseltebilir. Fakat bu politika, bazı durumlarda ekonomiyi kontrol altına almak için gereklidir.

Örneğin, 1980'lerde Fed, enflasyon rekor seviyelere ulaştığında faiz oranını %15 seviyesine yükseltti. Bunun sonucunda resesyon ortaya çıksa da, önümüzdeki birkaç yıl içinde enflasyonu %3-4 aralığına geri getirebildi.

Para Politikası Araçları

Merkez bankaları, para politikasını şekillendirmek ve uygulamak için bir dizi araç kullanır.

1.Kısa vadeli tahvil alım/satımı: Oluşan yeni banka rezervlerini kullanarak yapılan tahvil işlemleri açık piyasa işlemleri olarak da bilinir. Bu işlemler, kısa vadeli faiz oranlarını belirlemede yardımcıdır. Parasal genişleme politikalarında bankaların kolay kredi fonlarına erişebilmesi için para arzında belli miktar artış yapılmasını da sağlayabilir.

2.Faiz oranlarını veya teminatları değiştirmek: Merkez bankaları, bankalara verdiği kredilerden talep ettiği faiz oranlarını ya da teminatları değiştirebilir. Buna iskonto da denir. Yüksek iskonto oranları uygulamak, daraltıcı para politikasına girer. Bununla birlikte, düşük iskonto uygulamaları genişletici para politikasına örnek oluşturur.

3.Zorunlu karşılık oranını düşürmek: Zorunlu karşılık oranlarını düşürmek, bankaların kredi sunması veya başka varlıklar satın alması için daha fazla sermayeye ulaşmasını sağlar. Eğer bu oran yükseltilirse banka kredileri düşer.

Türkiye'de uygulanan para politikası hakkında Mahfi Eğilmez'in "Para Politikası Araçları El Kitabı"* adlı makalesinde şu ifadeler yer alıyor:

"Türkiye’de merkez bankasının (TCMB) temel amacı, dünyadaki birçok merkez bankasında olduğu gibi, fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak TCMB’nin bu amaca ulaşmak için kullanacağı para politikası araçlarını bağımsız olarak belirleyeceği ve uygulayacağı da yasada vurgulanmıştır. Bu belirleme TCMB’nin başka bir hedefe yönelmeyeceği, elindeki para politikası araçlarını bağımsız olarak yalnızca bu amaca yönelik olarak kullanacağı anlamına gelir."

TCMB'nin web sitesinde**, para politikası tanımı şöyle yapılıyor:

"Para politikası; ekonomik büyüme, istihdam artışı ve fiyat istikrarı gibi hedeflere ulaşabilmek için paranın elde edilebilirliğini ve maliyetini etkilemeye yönelik olarak alınan kararları ifade etmektedir. Uygulanmasından sorumlu kuruluşlar merkez bankalarıdır. Ülkemizde merkez bankasının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu TCMB Kanunu ile hükme bağlanmıştır."

TCMB politika faiz kararları, belirlenen tarihlerde Para Politikası Kurulu tarafından alınır. Alınan kararlar aynı gün saat 14:00'te açıklanır.


*https://www.mahfiegilmez.com/2020/09/para-politikas-araclar-el-kitab.html

**https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Para+Politikasi