KADIN İSTİHDAMI ÜZERİNE

Dünyadaki işlerin yarısı ücretsiz işlerden oluşuyor ve bu işlerin çoğu da kadınlar tarafından yapılıyor.

Şaşırdınız mı?

Bu dengesizlik sadece kadınları ekonomik fırsatlardan mahrum etmekle kalmıyor; aynı zamanda verimin azalması, ekonomik büyümenin yavaşlaması gibi olumsuz etkiler de gösteriyor. Bu, ücretsiz çalışmanın daha adil bir şekilde tahsis edilmesinin yalnızca kadınlara fayda sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda daha verimli iş gücü ve daha güçlü ekonomilere de yol açacağını göstermektedir.

Bu nedenlerden dolayı, ücretsiz işlerdeki cinsiyet dengesizliklerinin azaltılması Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin bir parçası olmuştur.

Ücretsiz iş örnekleri arasında yemek pişirme, temizlik, yiyecek veya su temini, çocuk ve yaşlı bakımı sayılabilir. Bu görevler ekonomik faaliyetin bir parçası olarak sayılmaz, çünkü piyasadaki değerlere dayanarak ölçülmeleri zordur. Yine de, ekonomi içinde kendi başlarına önemlidir. Bunun nedeni de ücretsiz işlerin GSYH'nin %10-60'ını kapsayarak genel tabloda büyük önem arz etmesidir.

Kaynak: benanneyim.com

IMF, yaptığı çalışmada özellikle ev işlerine daha az zaman harcanmasının ekonomik kalkınmaya olumlu katkıda bulunduğunu ve buna bağlı olarak da ücretsiz işlerde çalışanların sayısının azaldığını göstermiştir.

Ekonomik gelişme arttıkça ücretsiz işler azalır.

Kadınların orantısız bir şekilde ücretsiz iş yükünü omuzladıkları bir sır değil. Anlaşılmamış olan ise kadınların belirli bir günde erkeklerden kaç saat daha fazla ücretsiz çalıştıklarıdır. Kadınlar dünya genelinde ortalama 4,4 saat ücretsiz çalışmakta, erkekler ise sadece 1,7 saat çalışmaktadır.

Ülkeler arasında büyük farklılıklar var.

Norveç'te, bu fark çok küçüktür. Kadınlar 3,7 saat ücretsiz çalışmaktadır, erkekler ise 3. ABD'de ise kadınlar 3,8 saat ücretsiz çalışmakta ve erkekler 2,4 saat çalışmaktadır.

Türkiye'de ise kadın istihdamı artış gösterse de kadınlar hala erkekler kadar kolay iş bulamıyorlar. Bu nedenle "ev hanımlığı"nı seçen kadın sayısı ne yazık ki fazla azalma göstermiyor. 2017 verilerine göre 39 milyon 771 bin 220 olan kadın nüfusunun 11 milyon 79  bini ev işleriyle meşgul olduğu için işgücüne dahil olmamış. Bu da şu demek: her 4 kadından 1'i ev hanımı. TÜİK verilerine göre 2002 yılından beri kadın istihdamı tablosu fazla değişmedi. 2002’de 12 milyon 211 kadın ev işleriyle meşgul  olduğu için işgücüne dahil edilmezken bu rakam 2008’den beri 11 milyonun üzerinde.

Temmuz 2019 verilerine göre de işgücüne katılım oranı kadınlar için %34,5, erkekler için %71,8'dir.

EKONOMİDEKİ YANLIŞ


Ekonomi, kadınların potansiyellerinden yararlanmak yerine yanlış kaynak seçimi yaparak kendi ayağına basıyor. Ev işleriyle verimi düşürülen kadınlarla birlikte ekonomik kalkınma olumsuz etkileniyor. Ayrıca, işyerinde kadınlar ve erkekler arasındaki ayrımcılık ve istismarların da gözden kaçmaması gerek. Bunların sonucu düşük verimlilik ve ekonomik yavaşlamadır. Ücretsiz işlerdeki bu cinsiyet farkı sadece haksızlık değil, aynı zamanda da büyük bir verimsizliktir.

Kuşkusuz bazı ücretsiz işler tamamen istek yoluyla yapılır ve örneğin, toplumlar için çocuk yetiştirmenin değeri tartışılamazdır. Ancak ücretsiz çalışma saatlerinin %80'inden fazlası çocuk ve yaşlı bakımı dışında kalan ev işlerine ayrılıyor.

Bu tip işler çoğunlukla geleneksel normlar, aile baskısı, çevre koşulları gibi faktörlerin etkisi altında kadının sırtına yüklenmiştir. Fakat kadınlar piyasalardaki ücretlerin çok düşük olması, gelir adaletsizliği gibi sebeplerden evde kalmayı veya yarı zamanlı çalışmayı da tercih edebiliyorlar.

DÜNYADAN KADIN İŞÇİLER


Gelişmekte olan ekonomilerde su temini, sıhhi tesisat, elektrik ve ulaşımın iyileştirilmesi için alınacak önlemler, kadınların düşük verimlilikli işlerden kurtarılması için kritik öneme sahiptir.

UNICEF raporlarına göre Hindistan'da kadınlar her gün bir saatten fazla yakacak odun toplamak için vakit harcıyorlar. Aksi bir örnek olarak elektriğe ve suya daha iyi erişim ve daha ucuz cihazların sağlandığı Meksika ve Brezilya'da kadınların işgücüne katılımı arttı. İnternet erişimi de bu konuda büyük bir role sahip.

Pakistan'daki birçok aile, güvenlik endişeleri nedeniyle kızlarını okula göndermemeyi tercih ediyor. Kadınların hukuksal haklarının artırılması, güvenlik tehditleriyle mücadele etmek kız çocuklarımızın okumasını ve işgücüne katılımını yükseltecektir.

Aile dostu politikalar da kadın istihdamı konusunda yardımcı olmaktadır. Pek çok İskandinav ülkesi erken çocuk eğitimi ve bakımına büyük yatırımlar yapmaktadır. Bu da kadınların doğum yaptıktan sonra işe geri dönmelerini teşvik eder.

Bununla birlikte anne ve ebeveyn izni politikalarındaki iyileştirmeler kadınların işe dönüşlerini hızlandırır ve babaların da erken dönemde çocuk bakım faaliyetlerine katkıda bulunarak kadınların işgücüne katılımını yükseltir.

İzlanda’nın ebeveyn izni politikası bunun iyi bir örneğidir:

İzlanda’nın yeni ebeveyn izni yasası 2000 yılında yürürlüğe girdi. Ebeveynler arasında dokuz aylık izin paylaşılıyordu: üç ay anne, üç ay baba ve üç ay da ikisi arasında. Ebeveynler izinlerini tam olarak nasıl organize edeceklerine karar vermekte özgürler. İzlanda’nın yeni sistemi, uygulandığında büyük ses getirdi.

Kaynak: nordiclabourjournal.com "İzlanda'da ebeveynlik izni alan baba sayısı"

Ücretsiz çalışmanın azaltılması ve yeniden dağıtılması ekonomik bir zorunluluktur. Hükümetler belirleyici adımlar atmalı ve büyük potansiyel kazanımları elde etmek için özel sektörler de işin içine mutlaka dahil edilmeli.

TÜRKİYE'DE KADIN İSTİHDAMI

"İşgücüne katılım  oranında gözlenen bir  artış, işgücü arzının artmasına ve dolayısıyla da ekonomik büyümede canlanmaya neden olmaktadır. Özellikle son yıllarda kadınların istihdama katılım oranında gözlenen artışlar ekonomik büyümeye katkıda  bulunmuştur. Yapılan  bir  çalışmada 1998-2008 döneminde dünya ülkelerinden 187 ülke  için kadınların istihdam oranının ekonomik büyüme üzerinde olumlu etkisi olduğu saptanmıştır.  Dolayısıyla temel hedefi ekonomik büyümede artış sağlamak olan ülkelerin, ekonomik büyümeyi etkileyen etmenler içerisinde kadınların işgücüne katılım oranının önemini görmeleri gerekmektedir." [1]
Kaynak: esitlikadaletkadin.org

-> Gelelim Türkiye'deki kadın işgücü hakkındaki bazı verilere ve gerçeklere:

-Kadın istihdamını etkileyen faktörlerin en başında toplumsal cinsiyete dayalı ücret farkı geliyor.

-Tüm eğitim seviyelerindeki kadınlar aynı eğitim seviyesine sahip erkeklerden daha düşük ücret alıyorlar.

-Tüm ana meslek gruplarında bulunan erkekler, kadınlara kıyasla çok daha fazla ortalama brüt ücret alıyor.

-11 milyon kadın ev işleri sebebiyle iş gücü piyasasından uzak kalıyor.

-Türkiye’de 0-5 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımında hala anneler ilk sırada geliyor.

Kaynak: esitlikadaletkadin.org

NELER YAPILABİLİR?


Önce "eğitim".

Kız çocuklarının okutulması, kadın-erkek eşitsizliği hususunda hukuksal adımlar atılması, kadına şiddetle mücadelede "ciddi" adımlar atılması gibi sorunlar bizim için önceliklidir. Bu problemler ülkemizde ivedilikle çözülmelidir ve bunların sağlanması için herkes birlik olmalıdır.

2018 WEF Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre Türkiye, cinsiyet eşitliği sıralamasında 149 ülke arasında 130. sırada yer aldı.

Bunlar çözüldükten sonra;

Ücretsiz aile işçiliğinin azaltılması ve tarımda istihdam edilen kadınların ekonomik bağımsızlıklarını ve sosyal güvencelerini kazanmaları için denetimlerin ve teşviklerin artırılması gerekmektedir. Cinsiyete dayalı ayrımcılığın azaltılması, toplumsal alanların eşitlikçi bir yaklaşımla düzenlenmesi, kamuoyunda gerekli farkındalığın yaratılması, çocuk bakım yerlerinin ve kreşlerin sayısının artırılması -ücretlerinin de düşürülmesi- gerekmektedir.

Diğer tablolar:



Kaynaklar:

[1] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/165813

https://blogs.imf.org/2019/10/15/the-economic-cost-of-devaluing-womens-work

http://tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007

https://www.ikv.org.tr/images/files/İKV_Degerlendirme_Notu_AB_Katılım_Sürecindeki_Türkiyenin_Kadın_İstihdamı_Karnesi(2).pdf

http://www.skdturkiye.org/esit-adimlar/yakin-plan/cinsiyet-esitliginde-turkiye-nerede