2020 ve YENİ YATIRIM FIRSATLARI

Resesyon, robotlar ve uzay: dünya piyasalarını önümüzdeki 10 yılda neler bekliyor?

İklim krizleri, akıllı şehirler ve uzay ekonomisi - yatırımcılar, 21. yüzyılın üçüncü on yılına girerken tüm bu olasılıkları değerlendirmeliler.

ABD Ekonomisi ve Borsa


Son on yılda dünya genelinde hisse senetleri 25 trilyon doların üzerinde bir değere çıktı ve tahvil rallisi tahvil getirilerini 13 trilyon doların üzerine çıkardı. Bu nedenle hisse ve tahviller yeni on yıla bir adeta bir bahar havasında giriş yapacaklar. Yatırımcılar internet tabanlı firmaların insanların çalışma, alışveriş yapma ve rahatlama biçimlerini değiştirdiğini gördüler. Bu nedenle gelecek 10 yıl bir nevi yatırımcıların teknoloji devrimini bekledikleri bir yıl olacak.

Örneğin, 1920'lerde refah düzeyinin artması, teknolojik yenilikler ve kadınların oy kullanma hakkını elde etmeye başlaması gibi sosyal gelişmelerin önümüzdeki 10 yılda görülme olasılığı nedir?

Bu tip ilerlemelerin görülme olasılığı oldukça yüksek görünüyor. Fakat buna rağmen ortalıkta bir huzursuzluk da var. Mevcut ekonomik döngüye baktığımızda ABD tarihinin en uzun resesyonu yaşaması (konuyla ilgili detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz), yeni on yılda da durgunluğun kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Yani, Amerika bir nevi 1929 Wall Street krizini büyük bir durgunlukla anmış olacak.

Son on yılda uygulanan düşük faiz oranları, gelişmiş ülkelerde büyümeyi ve enflasyonu canlandırmada yeterli adımlar olmadı. Ancak düşük faizler tahvil, hisse senedi ve emlak piyasalarını kesinlikle şişirdi.

Küresel Isınma ve Yaşlı Nüfus Problemi


Piyasalar soğusa bile gezegenimiz ısınmaya devam edecektir. Karbon emisyonları, sıcaklıklar, kritik deniz seviyeleri ve dolayısıyla iklim kaynaklı yoksulluk ve göçün artması bekleniyor.

Bu durum, yetkililerin Paris Anlaşması'nın yerine getirilmesi için 2030 yılına kadar OECD ülkelerini ikna etmesi gerekiyor. Özellikle kömür başta olmak üzere diğer kaynakların kullanımının sınırlandırılması/yasaklanması için güçlü adımlar atılması ve doğayı kirleten bu maddelere alternatif olabilecek kaynakların aranması ve tartışmaya açılması gerekiyor.

Şu anda temiz enerji piyasasının 300 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Yaşlanan nüfus, demografiyi önemli bir yatırım kriteri haline getiren bir başka zorluktur. Ayrıca Z kuşağı çocuklarının 2030'ların ortalarında e-ticaret gibi sektörlerdeki büyümenin temelinde olacakları öngörülüyor.

2030'a gelindiğinde, 80 yaşında ve üzerinde olanlar ABD nüfusunun % 5,4'ünü temsil edecek; bu da huzurevlerine, sağlık hizmetlerine ve uzun ömürlü yeniliklere olan talebi artıracak.

Teknoloji ve Uzay


2017 yılında yapılan Dünya Ekonomik Forum araştırması, önümüzdeki on yıl için bir dizi teknolojik devrim noktası öngörmüştü. Bunlar arasında 3D baskılı arabalar, sürücüsüz araçlar ve şirket yönetim kurulundaki ilk yapay zeka makinesi vardı.

2020'ler, akıllı şehirlerin kurulduğu (bu şehirlerde büyük veri ve robotik teknolojisi kullanılacak ve daha iyi bir yönetim modeli uygulanacak) bir döneme tanıklık edebilir. Yıllık harcamaları akıllı şehirlere dönüştürmek için 2025 yılında 2 trilyon dolar harcanacak ve internete bağlı cihazlar dört kattan fazla artarak 46 milyar dolara çıkacak.

ABI Research, bu değişimlerden yararlanmak için yatırımcıların otonom araçlar gibi alanlara odaklanacağını söyledi - otomatik forklift sevkiyatlarının gelecek yıl 4.000'den 2030'da 455.000'e çıkacağını söylüyorlar. Son olarak, roket ve uydu teknolojisindeki gelişmeler yatırım erişiminin sınırlarını en uç noktaya getiriyor. Uzay endüstrisine adanmış ilk borsa yatırım fonu 2019'da açıldı.

UBS, uzay ekonomisinin önümüzdeki birkaç on yıl içerisinde 340 milyar dolardan 1 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor.


2020 yılı küresel merkez bankaları tahminlerini öğrenmek ve yeni 10 yıla dair daha detaylı bir analiz görmek için buraya tıklayarak yazımızı okuyabilirsiniz.


Kaynak:
https://www.reuters.com/article/us-markets-outlook-2030-analysis/recession-robots-and-rockets-another-roaring-20s-for-world-markets-idUSKBN1YV0QQ