EKONOMİDE DEPRESYON NEDİR?

Depresyon, ekonomik aktivitede ciddi ve uzun süreli bir krizdir. Ekonomide depresyon genel olarak üç veya daha fazla yıl süren aşırı bir durgunluk/resesyon olarak tanımlanır veya gerçek gayri safi yurtiçi hasılada (GSYİH) en az % 10'luk bir düşüşe yol açmasıyla anlaşılır.

Depresyon zamanlarında, tüketici güveni ve yatırımlar düşerek ekonominin çökmesine neden olur. Bir depresyonu karakterize eden ekonomik faktörler şunlardır:

İşsizlikte önemli artış,
Kullanılabilir kredilerde düşüş,
İflaslar,
Ülke borcu temerrütleri,
Azalan ticaret,
Döviz değerlerinde görülen sürekli volatilite.

Depresyon, istihdam ve üretimde keskin bir düşüş ile karakterize olan ekonomik aktivitede ciddi ve uzun süreli bir krizdir. Depresyonlar resesyondan çok daha şiddetli ve uzundur. Genel olarak, üç yıldan fazla süren ya da gerçek gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) en az % 10'luk bir düşüşe neden olur.

DEPRESYON vs RESESYON


Bir resesyon, genel olarak GSYİH'nın en az iki çeyreğinde ortaya çıkan iş döngüsünün normal bir parçasıdır. Öte yandan depresyon, sadece birkaç çeyrek değil, yıllarca süren ekonomik aktivitedeki aşırı bir düşüşü temsil eder. Bu da resesyonu daha yaygın hale getirir.

Depresyon ve resesyon hem süre hem de ekonomik daralmanın ciddiyeti bakımından farklılık göstermektedir. Ekonomistler depresyonların süresi konusunda aynı fikirde değiller. Bazıları bir depresyonun, yalnızca ekonomik faaliyetlerin azalmasıyla sarsılan dönemi kapsadığını düşünüyor. Diğer ekonomistler, ekonomik aktivitenin çoğu normale döndüğü noktaya kadar depresyonun devam ettiğini savunuyorlar.

Ekonomist Mahfi Eğilmez ise depresyon ve resesyonu şu şekilde ayırıyor:

Depresyon ile resesyonu birbirinden ayıran iki önemli nokta vardır: (1) Resesyon ekonomik faaliyetlerde daha kısa süreli bir küçülme halidir. Genellikle iki çeyrek ile birkaç yıl arasında sürer. Depresyon daha uzun süreli bir çöküşü ifade eder. Örneğin İngiltere ve ABD’de Uzun Depresyon (1873 – 1896) neredeyse çeyrek yüzyıl sürmüştür. ABD’de Büyük Depresyon (1929 – 1933) 5 yıl sürmüştür. (2) Resesyonda GSYH küçülmesi daha düşük düzeydedir. Bazı iktisatçılara göre GSYH’daki küçülmenin depresyon olarak kabul edilmesi için yüzde 10 dolayında bir küçülme olması gerekir.
ABD’de Büyük Depresyon süresince GSYH neredeyse yarı yarıya düşmüştür. 1929’da 103,6 milyar dolar olan GSYH, depresyonun son yılı olarak kabul edilen 1933 yılında 56,4 milyar dolara gerilemişti.*


DEPRESYONUN NEDENLERİ


Bir dizi faktör bir ekonominin ve üretimin ciddi şekilde daralmasına neden olabilir. Büyük Buhran durumunda, şüpheli para politikası suçu üstlenmişti. Borsa 1929'da düştükten sonra, Federal Reserve (Fed) faiz oranlarını artırmaya devam etti ve harcamayı teşvik etmek adına para likidite enjekte etmek Fed'in önceliği haline geldi.

Fed'in eylemleri, fiyatların her yıl %10 düştüğü büyük deflasyon yarattı. İnsanlar daha düşük fiyatlar beklerken, alımları ertelediler. Emlak fiyatları % 25 düştü. İnsanlar evlerini kaybetti.

Ekonomik depresyon başladığı zaman onu tutmak ve durdurmak oldukça zordur. 1933 yılında birçok hükümet depresyonu sona erdirecek bir program yarattılar. Adı "New Deal" idi, ancak 1936'da Kongre, Cumhurbaşkanı Roosevelt'i bütçeyi dengelemek ve vergileri yükseltmek zorunda bıraktı. Ardından depresyon 1937’de geri döndü ve 1941’e kadar iki haneli işsizlik oranları görüldü. ABD’nin II. Dünya Savaşı’na girişi savunma ile ilgili iş olanakları yarattı. Depresyon on yılı boyunca üretim kapasitesinin düşmesinden dolayı, yeni kapasite inşa edilmesi gerekiyordu.

Peki genel olarak ekonomide görülen depresyonun nedenlerini nasıl sıralayabiliriz? Aşağıdaki maddeleri inceleyiniz:

  1. Borsada Çöküş
    Borsa, yatırımcıların herhangi bir şirkette sahip olduğu hisse senetlerinden oluşmaktadır. Hisse senetlerinde meydana gelen değişiklikler bir ekonominin nasıl çalıştığının bir yansıması olabilir. Borsanın çökmesi, yatırımcıların ekonomiye olan güveninin azaldığının bir göstergesi olabilir.
  2. İmalatta Düşüş
    Bir işletme, ürün ve hizmetlerine olan talebi artırır. İmalat siparişleri, özellikle uzun bir süre boyunca bir düşüş gösterdiğinde ekonomik durgunluğa, hatta daha da kötüsü, ekonomik depresyona yol açabilir.
  3. Fiyat ve Ücret Denetimi
    Fiyat kontrolleri, eski ABD Başkanı Richard Nixon döneminde, fiyatların yükselmeye devam etmesiyle görüldü. Ayrıca, ücretler hükümet tarafından kontrol edildiğinde ve şirketlerin bu ücretleri düşürmelerine izin verilmediğinde, işletmeler çalışanlarını -ayakta kalmak için- işten çıkarmak zorunda kalabilir.
  4. Deflasyon
    Deflasyon, temel olarak tüketici fiyatlarının zaman içinde düşmesidir. Bu iyi bir şey gibi görünebilir çünkü örneğin, insanlar artık daha fazla emtia satın alabileceklerdir. Fakat bunun altında, piyasalarda talebin azalması nedeniyle fiyatların düşürülmüş olması yatmaktadır. İnsanlar deflasyonun gerçekleşmesini beklediklerinde, ekonomik bir depresyonun da yolda olduğu düşünülebilir.
  5. Petrol Fiyatlarına Zam
    Petrol fiyatlarındaki artışların piyasadaki hemen hemen her şey üzerinde dalgalanma etkisi yaratması bilinen bir gerçektir. Bu gerçekleştiğinde, tüketiciler alım gücünü kaybeder ve bu da talebi azaltarak işletmeleri dışarıda bırakır.
  6. Tüketici Güven Kaybı
    Tüketiciler artık ekonomiye güvenmediğinde, harcama alışkanlıklarını değiştirecek ve sonuç olarak mal ve hizmet talepleri azalacaktır.


DEPRESYON ÖRNEĞİ: BÜYÜK BUHRAN


Büyük Buhran yaklaşık on yıl sürdü ve yaygın olarak sanayileşmiş dünya tarihindeki en kötü ekonomik kriz olarak kabul ediliyor. 24 Ekim 1929'da, Kara Perşembe olarak bilinen ABD borsa çöküşünden kısa bir süre sonra başladı. Yıllarca düşüncesiz yatırım ve spekülasyondan sonra borsa patladı, büyük bir satış başladı ve rekor işlem (12.9 milyon hisse) gördü.

Birleşik Devletler halihazırda durgunluk içindeydi ve ertesi salı, 29 Ekim 1929'da Dow Jones Industrial Average, Büyük Buhran'ın başlamasını tetikleyen bir başka toplu satışta % 12 düştü.

Büyük Buhran ABD'de başlasa da, ekonomik etkileri on yıldan daha uzun bir süre dünya çapında hissedilmeye devam etti. Büyük Buhran; tüketici harcamalarında ve yatırımlarındaki düşüşle, çok yüksek bir işsizlik oranıyla, yoksulluk, açlık ve politik huzursuzluklarla karakterize edildi. ABD’de işsizlik oranı 1933’te neredeyse %25’e yükseldi. 1941’de ise çift hanelerde kaldı ve en sonunda % 9.66’ya düştü.

Büyük Buhran sırasında işsizlik % 24,9'a yükselmişti. Maaşlar % 42 oranında azaldı, emlak fiyatları % 25 düştü. ABD'nin ekonomik üretimi neredeyse 55 milyar dolara geriledi ve birçok yatırımcının portföyü tamamen değersiz hale geldi.

Franklin D. Roosevelt’in 1932’de cumhurbaşkanı seçilmesinden kısa bir süre sonra, mevduat sahiplerinin hesaplarını korumak için Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) kuruldu. Ek olarak, ABD borsalarını düzenlemek için Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) kuruldu.

Büyük Buhranın Tekrarı Neden Olası Değil?

Politikacılar Büyük Buhran'dan yeterli dersleri almış olmalılar ki tekrarı önlemek için yeni yasalar ve düzenlemeler getirdiler. Ayrıca merkez bankaları ekonomik durgunlukla mücadelenin en iyi yolunu bulmaya zorlandılar.

Günümüzde, merkez bankaları enflasyona daha hızlı tepki vermekte ve ekonomiyi zor zamanlarda kurtarmak için geniş para politikaları kullanmaya daha istekliler. Bu araçların kullanılması 2000'li yılların sonundaki büyük resesyonun korkunç bir depresyon haline gelmesini önlemede yardımcı oldu.


Ekonomide depresyon, dünyanın yıllarca kendisinden uzak tutmaya çalıştığı bir durumdur. Ancak ekonominin bütün sektörleri bunu önlemek için birlikte çalışmazsa, bunun tekrar oluşma olasılığı her zaman vardır.

Kaynaklar:

*http://www.mahfiegilmez.com/2012/11/ekonomik-krizleri-anlama-rehberi_15.html

corporatefinanceinstitute.com

investopedia.com