DÜNYA BANKASI UYARDI


Dünya Bankası, borçlanmanın artmasıyla küresel borç krizi konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Son 50 yıldaki borçlanmaların yeni bir küresel borç krizine yol açabileceğini açıkladı.

growinclusive.org

Ekonomistler, mevcut borç dalgasının 1970'lerden bu yana en hızlı şekilde büyüdüğünü söylüyor. Washington merkezli Banka, Küresel Ekonomik Beklentiler'de (Global Economic Prospects - GEP) 1970'lerden bu yana görülen 4 küresel borç dalgası arasında sonuncusunun en büyük olduğunu ve en hızlı şekilde yayıldığını açıkladı.

Yoksullukla mücadeleye yardımcı olmak için az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere kredi ve hibe sağlayan Dünya Bankası, günümüzde uygulanan düşük faiz oranlarının borçları daha yönetilebilir hale getirmesine rağmen mali bir krizin kapıda olabileceğini söyledi.

Dünya Bankası yetkilisi Ayhan Köse şunları söyledi:

“Düşük küresel faiz oranları finansal krizlere karşı yalnızca güvencesiz bir koruma sağlıyor. Geçmiş borç dalgalarının tarihi, bu dalgaların mutsuz sonlara sahip olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Kırılgan bir küresel ortamda, mevcut borç dalgasıyla ilişkili riskleri en aza indirmek için politika iyileştirmeleri yapmak kritik öneme sahiptir."

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin toplam borcu, 2018 yılında gayri safi yurtiçi hasılanın neredeyse % 170'ine (veya 55tn dolar/42tn euro) ulaştı. Bu da 2010'dan bu yana GSYH'nin % 54 puanlık bir artışa ulaşmış olması demek. Ancak bu büyüme geniş tabanlıydı ve Brezilya gibi diğer büyük gelişmekte olan ekonomileri de içeriyordu.

Dünya Bankası, az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki mali çalkantıların, küresel büyümenin % 2,4'ten % 2,5'e yükselmesi konusundaki hafif bir güçlenme tahminine yönelik tehditlerden biri olduğunu ekledi.

GEP'e göre; 2019'da mücadele eden Arjantin, Meksika ve Türkiye gibi bazı büyük gelişmekte olan ekonomiler için bu senenin daha iyi bir yıl olabileceğini söyledi. Ancak Dünya Bankası, yine de tahminlerin bazı riskler barındırdığını da belirtti.

“...Bazıları önemli bir zayıflık döneminin ardından ortaya çıkan büyük ekonomilerin daha iyi bir performans sergilediğini varsayar. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ekonomilerin yaklaşık üçte birinin, beklenenden daha zayıf ihracat yapması ve yatırım düşüklükleri nedeniyle bu yıl yavaşlaması bekleniyor.”

Dünya Bankası’nın ülkelerin aşırı borçlanabileceğine dair endişeleri, yakın zamanda yaşanan mali sıkıntı tarihinden kaynaklanıyor ve her bir çöküşün önünde bir borç birikimi olduğunu görüyoruz. 2010 yılından bu yana görülen borçlar, gelişmiş ülkeler yerine az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yoğunlaştı.
Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yaklaşık %80'inin toplam borcu 2018 yılında 2010 yılına göre çok daha yüksekti ve Dünya Bankası bu ülkelerin tehlikeli sularda yüzdüğünü söylemişti. Böylelikle çok borcu olan ülkeler, kırılgan bir küresel ekonominin içerisinde zayıf ekonomik büyüme beklentileriyle karşı karşıya kalmış oldu.

GEP, az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin üçte birinden fazlasının borçlarda GSYH'lerinde en az % 20 puanlık bir artış yaşamıştır. Ek olarak, bu borçlar hem kamu hem de özel sektörde gerçekleşmişti.

Dünya Bankası, bu ülkelerin esnek para ve ekonomi politikaları oluşturup iyi bir denetim ve düzenleyici yasalar uygularken şeffaf borç yönetimi uygulamalarını takip etmeleri halinde kriz olasılığını ve etkilerini azaltabileceklerini dile getirdi.

“Ancak, yüksek borçlar az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomileri dış sorunlara veya şoklara karşı daha savunmasız hale getirdiği için risk taşımaktadır. Mevcut borcun devredilmesi mali stres dönemlerinde giderek zorlaşabilir ve potansiyel olarak bir krize yol açabilir."

Dünya Bankası Türkiye Tahmini


Dünya Bankası'nın raporunda, gelişen ekonomiler için büyüme beklentisi 2019 yılı için %4'ten %3,5 seviyesine, 2020 için %4,6'dan %4,1'e, 2021 için %4,6'dan % 4,3'e çekildi.

Türkiye'nin 2020 büyüme tahmini %3, 2021 yılı  büyüme tahmini ise %4 seviyesinde sabit tutuldu. 2022 yılı tahmini de %4 olarak kaldı.

Dünya Bankası'nın değerlendirmelerine göre, Türkiye ekonomisinin 2018 yılında başlayan kur krizinden bu yana hızlı bir şekilde toparlanmasının sebebinin iç talepte görülen iyileşmelerdir. Ancak Banka, güvensizliğin ve yatırımlardaki oynaklık nedeniyle toparlanmanın kırılgan olmaya devam ettiği uyarısını da yaptı.

Dünya Bankası'nın uyarılarının ardından küresel merkez bankalarının 2020 yılı için yaptıkları tahminleri merak ediyorsanız buraya tıklayarak detaylı analizimize ulaşabilirsiniz.


Kaynak:
https://www.theguardian.com/business/2020/jan/08/world-bank-global-debt-crisis-borrowing-build-up