EV ALMAK MI KİRALAMAK MI DAHA AVANTAJLIDIR?

Bir evi kiralamak ya da satın almak önemli bir karardır. Bu karar yalnızca ay sonunda ne kadar paranız kalacağını değil, aynı zamanda yaşam tarzınızı ve uzun yıllardır biriktirdiğiniz paranın değerini de etkiler. İnsanlardaki genel eğilim, finansal olarak iyi olduklarında ya da güçlü hissettiklerinde ev satın almaktır. Bunun arkasındaki manevi ya da psikolojik sebep ise geride bir şey bırakmak ve istikrarlı bir hayata sahip olma arzusudur. Aynı zamanda ev satın almak iyi bir yatırım şekli olarak da kabul edilir. Benzer şekilde, insanlar esneklik ve minimum sorumluluk gibi sebeplerle kiralamayı da tercih ediyorlar. Peki ev almak mı daha avantajlı yoksa kiralamak mı?

Aslında her iki seçeneğin de kendilerine göre artıları ve eksileri var. Ne ev satın almak evrensel olarak en iyisi olarak kabul edilir ne de kiralamak. Bunun cevabı kişiden kişiye, parasal duruma ve ülke ekonomisine göre değişiklik gösterir. Bu makalede de hem ev satın almanın hem de kiralamanın avantajlarını ve dezavatajlarını konuşacağız.

Ev Kiralamak Havaya Para Atmak Mıdır?


Kiralamak, kira sözleşmesi çerçevesinde hareket edebileceğiniz anlamına gelir. Eğer ev sahibiniz mülkü satmaya karar verirse, daireye kendisi yerleşmek isterse ya da Almanya'dan çocuğu geldiği için evi boşalmanızı isterse eliniz kolunuz bağlıdır. Bununla birlikte ev sahibiniz kirayı da yükseltebilir. Yıllık olarak gelen zam, sizin için yüksek olabilir.

Kiralamayla ilgili ortalıkta dolaşan en büyük efsane ise ev kiralayınca her ay "havaya para atmış oluyorsunuz" sözüdür. Hayır, hiç de öyle değil. Her şeyden önce, yaşamak için bir yere ihtiyacınız var ve bu her zaman belli miktarda bir paraya mal olacak. Ayrıca, aylık kira ödemeleriyle kendinize ait bir özkaynak oluşturmadığınız doğru olsa da, bir eve sahip olmak için gereken paranın büyük bir kısmıyla da özkaynak oluşturamazsınız.

Ev kiraladığınızda, her ay konut için ne kadar harcayacağınızı bilirsiniz. Fakat bir ev sahibi olduğunuzda, bir ay boyunca ev kredisi ve faturaların yanında tadilat masraflarıyla boğuşmak zorunda kalabilirsiniz. Bu masrafları sigortanın karşılayıp karşılamayacağı ise bir başka sorun. Örneğin, çatıda sorun varsa ve yaptırmanız gerekiyorsa bu tadilat size 10.000 TL'nin üzerinde patlayabilir. Fakat kiracıyken çatıda bir problem olduğu zaman bu masraflar ev sahibine aittir. Yani kiracıyken giderler çoğu zaman bellidir. Fakat kiracıdan kaynaklı durumlarda tadilat masrafları yine kiracıya aittir. Yapılan tadilatları süre bakımından kıyaslamak gerekirse, ev sahibi olarak evinize tadilat için usta çağırdığınızda büyük ihtimalle çok kısa sürede gelip işinizi yapacaktır fakat kiracıyken bu durum pek de geçerli değildir. Kiracıyken evde yapılması gereken tadilat işleri için belli süre beklemek gerekebilir.

Kiracıyken karşılaşılan bir diğer dezavantaj ise ev sahiplerinin getirdiği kısıtlamalar. Mesela evi boyatmak, evcil hayvan almak ya da açık olan balkonu kapattırmak istediğinizde çoğu zaman ev sahipleri bu tip değişiklikleri hoş karşılamazlar. Fakat kendi evinizde istediğiniz duvarı yıkabilir ve dilediğiniz kadar evcil hayvan sahiplenebilirsiniz.

Kiracı olmak özellikle büyük şehirlerde ve çok talep gören yerleşim yerlerinde cep yakıcı olabiliyor. Mesela, İstanbul'un Kadıköy gibi popüler, yoğun ve işlek bir semtindeki kiralarla Küçükçekmece'deki kira fiyatları bir değildir. Bir semte ya da bölgeye olan talep yükseldikçe de ev sahipleri kiraları yükseltir, çünkü biliyorlar ki birileri mecburen daireyi kiralayacak. Eğer talep gören bir bölgeden ev almaya kalkarsanız aylık ödemeleriniz sabit olur ve talebe göre fiyat yükselmesi gibi bir dertle uğraşmazsınız.

Ev Kredisi Ödemek Daha mı Mantıklı?


Ev sahibi olmak ise büyük bir yatırım ve zenginlik göstergesi olarak kabul edilir. Bu durum özellikle ülkemiz için bu geçerlidir. Fakat ev sahibi olsanız bile eviniz değer kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bulunduğunuz mahallede oturanların sayısı göç sebebiyle azalabilir, bazı olaylar neticesinde mahalleye olan güven azalabilir veya altyapı sorunları gibi çeşitli problemler nedeniyle bölge yaşanamaz hale gelebilir. Bu da evinizin değerini tamamen düşürecektir. Ayrıca bir mahalleden 300.000 TL'ye aldığınız ev, 20 yıl sonra da 300.000 TL edebilir. Yani eviniz enflasyon karşısında yüksek oranda değer kaybetme riskine sahiptir.

İlginizi Çekebilir: Ev Sahibi Olmaya Gerçekten Hazır Mısınız?

Bununla birlikte, eğer evi çok fazla kullanmayacaksanız (sürekli seyahat ediyorsanız, haftada birkaç gün eve uğruyorsanız) ev almak pek mantıklı olmayabilir. Kullanmadığınız bir evde oluşacak masraflar (faturalar, tadilatlar dahil) sizin için ekstra masraf haline gelebilir. Otel gibi kullanacağınız bir ev arıyorsanız kiralamak çok daha avantajlı bir seçenek.

Ev sahibi olmak, manevi olarak insanlarda tatmin edici bir istikrar duygusu uyandırır. "Bir şeye sahip olma" arzusu ve onu karşılayabilmenin verdiği mutluluk genellikle ev sahibi olmak istememizin en önemli öncüllerinden birisi. Fakat bu istek, eğer sabit bölgede yaşayabilecek biriyseniz size huzur verir. Eğer göçebe biriyseniz ve sıklıkla konum değiştiriyorsanız, ev sahibi olmak pek de tatmin edici olmayabilir. Şöyle düşünün: Ankara'da ev aldınız diyelim ve 3 sene sonra iş nedeniyle Bursa'ya taşınacaksınız. Evi ne yapacaksınız? Satabilirsiniz, kiralayabilirsiniz ya da boş bırakabilirsiniz. Fakat 3 seçenek de kendi içinde risk ve maliyet barındırıyor. Örneğin, satmaya kalktınız diyelim. Piyasanın durumu rahatça satış yapmanıza müsaade edecek mi? Evi değerine göre satabilecek misiniz? Zarar etme olasılığınız var mı? Bu konuda birçok soruyu kendinize sormak zorunda kalabilirsiniz.

Eğer ev alma ve satma konusunda kafanızda soru işaretleri bulunuyorsa Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın "Bir Evin Fiyatı ve Gerçek Değeri" adlı videosunu mutlaka izlemelisiniz:

Ev sahibi olmak; istikrar, bir topluluğa ait olma ve sahiplenme gibi faydalar getirir. Ancak unutmamak gerekir ki gayrimenkul likit bir yatırım değildir. Yani konut piyasası düşüşteyse istediğiniz zaman ve şekilde satış yapamayabilirsiniz. Hadi sattınız diyelim, satış yaparken de işlem maliyetleri ortaya çıkabilir. Bu nedenle gayrimenkul yatırımı yaparken bu faktörü göz önünde bulundurmak gerekir.

Kira ve Ev Kredisi Karşılaştırması


Aylık ev kredisi ödemesi, aylık kira maliyetine benzese de ev sahibi olmanın getirdiği toplam maliyet, toplam kira maliyetinden çoğunlukla daha yüksektir. Bununla birlikte her ikisinin de artıları ve eksileri bulunuyor. Bu karşılaştırmanın en basit ve anlaşılır şeklini KhanAcademyTürkçe yapmış:

Özetle, kiracı olmanın da ev sahibi olmanın da belirli şartlar altında avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Kiracı olup elinizdeki peşinatla yatırım yaparak paranızı katlayabilirsiniz veya ev sahibi olarak özgür bir yaşama da kavuşabilirsiniz. Seçim sizin.

Konut kredisi hesaplamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Ev Sahibi Olmak ve Kiracılık Özeti

Kiracı olursanız:
+Evde oluşan tadilat masrafları çoğunlukla ev sahibine aittir.
+Eve sık uğramıyorsanız düşük masraflı bir seçenektir.
+Her ay eve ne kadar ödeme yapacağınız bellidir.
+Başka bir yere taşınmak isterseniz uğraşmadan başka bir daireye yerleşebilirsiniz.
+Oturduğunuz bina değer kaybetse de bu size olumsuz yansımaz.
-Ev sahibinin isteğiyle daireyi aniden boşaltmak zorunda kalabilirsiniz.
-Bölgenin talep görmesi nedeniyle yüksek zamlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
-Tadilat gibi ev işleri için bir süre beklemek zorunda kalabilirsiniz.
-Ev sahibinin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle evde değişiklik yapma, evcil hayvan bakabilme gibi bazı isteklerinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz.
-Eve taşınırken depozito ödemek zorunda kalabilirsiniz ve evden çıkarken depozitonun tamamını alamayabilirsiniz.

Ev sahibi olursanız:
+Aylık ev kredisi ödemeleriniz evinize gider.
+Özellikle emekli olduğunuzda ev sahibi olmak rahatlık ve güvenlik hissi verir.
+Ev fiyatları yükseldiğinde evinizi satmak isterseniz ciddi anlamda kar elde edebilirsiniz.
+Evinizi ve bahçenizi dilediğiniz gibi dekore edebilirsiniz.
+Ev sahibi olmak manevi olarak tatmin eder ve geride kendinizden bir mülk bırakmış olursunuz.
-Eviniz birçok sebepten ötürü zaman içinde değer kaybedebilir ve zarar edebilirsiniz.
-Evin tüm tadilat masrafları size aittir.
-Birçok vergi ödemesi yapmak zorundasınız.
-Evinizi satmak zorunda kalırsanız birçok olumsuzluktan etkilenebilir ve istediğiniz fiyattan satamayabilirsiniz.
-Gayrimenkul yatırımı likit değildir, bu nedenle piyasa ve ekonominin durumu takip edilmelidir.

Sizin için en iyi seçeneğin hangisi olduğu sadece para ile değil, aynı zamanda konforunuz, istekleriniz, yaşantınız ve vizyonunuzla da ilgili. Sahip olmanın uzun vadede her zaman daha mantıklı olduğunu, kiracılığın parayı hava atmak demek olduğunu veya aylık ev kredisi ödemenin kiraya kıyasla daha iyi olduğunu söyleyen efsaneleri bir kenara bırakıp işin perde arkasındaki faktörlere de ağırlık vererek düşünmeye bakın. Unutmayın, ev sahibi olmak ya da kiralamak sadece finansal değil, aynı zamanda duygusal bir karardır.