TEMİNATLANDIRILMIŞ BORÇ YÜKÜMLÜLÜKLERİ (CDO) NEDİR?

Collateralized Debt Obligation (CDO) veya teminatlandırılmış borç yükümlülükleri; yüksek  getirili tahviller, konut kredileri, yapılandırılmış menkul kıymetler, türev araçlar gibi finansal enstrümanlardan oluşan bir portföye dayanılarak oluşturulmuş menkul kıymetlerdir.

Teminatlandırılmış olarak anılmalarının sebebi ise bu finansal araca değer veren yegane unsurun kredilerin taahhüt edilen geri ödemelerinin varlığı olmasıdır.

CDO'lar Nasıl Çalışır?

CDO'lar, değerini başka bir dayanak varlıktan alan türev araçlardandır. Alım/satım opsiyonları ve vadeli işlem sözleşmeleri gibi türev araçlar, hisse senedi ve emtia piyasalarında uzun süredir kullanılmaktadır. Bankaların yatırımcılara CDO satmasının 3 temel nedeni bulunur:

-Bankaların aldığı fonların (dolayısıyla sahip oldukları nakit paranın) daha fazla kredi vermelerine olanak tanıması,
-CDO'ların bankalara daha fazla varlık satış imkanı sunması ve bu nedenle hisse fiyatlarının yükselmesi.

CDO'ların oluşumu ve çalışması, basitçe 5 aşamadan meydana gelir:

1.Varlıklar bir havuzda toplanır: Bankalar, CDO'ların bir parçası olabilecek taşıt kredileri, ipotek kredileri, ticari krediler vb. bir araya toplanmış varlıkların (teminatlı ve teminatsız) bir listesini hazırlar.

2.Bankalar çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturur: Hazırlanan listenin ardından, bankalar çeşitli kredi/borç varlıklarını bir araya getirir.

3.Çeşitlendirilmiş portföy satılır: Banka, çeşitlendirdiği portföyü satmak için bir yatırım bankasıyla görüşür.

4.Yatırım dilimleri ortaya çıkar ve sınıflandırılır: Oluşturulmuş portföydeki varlıklar, yatırım yapılabilirlikleri ölçüsünde dilimlere bölünür. Bu dilimler, varlıkların risk faktörleriyle yakından ilişkilidir. Dilimler ise çok güvenli, orta seviye riskli ve en riskli (en yüksek faiz oranlı) olarak sınıflandırılır.

5 .Dilimler yatırımcılara satılır: Yatırımcıların risk iştahına bağlı olarak dilimlerin satışı gerçekleşir. En güvenli dilim genellikle emeklilik fonu gibi kurumlara satılır. En yüksek risk grubu ise CDO ihraç edenler tarafından alınır. Orta seviyeli dilim ise genelde bankalar ve çeşitli finansal kuruluşlar tarafından alınır.

CDO'lar ve 2008 Ekonomik Krizi

Büyük Durgunluk olarak da adlandırılan 2008 ekonomik krizi, ABD’deki bankaların düşük gelirli ve kredi notu düşük olan riskli gruplara konut kredisi (subprime mortgage kredisi) vermesiyle ortaya çıkan büyük bir krizdir. Bu krizin içinde CDO'ların da büyük bir rolü oldu. Kriz emlak balonu ile başladı, 2006-2007 yılında patladı ve likidite sıkışıklığı yaşandı. Bu süreçte CDO'lar popülerdi ve bunun birkaç sebebi vardı. Birincisi, CDO'lar ipoteklerde düşük faiz olanağı sağlıyordu. İkincisi ise CDO'ların yüksek notu sayesinde bankalar risk olasılığını iyimser seviyede tutarak masrafları düşük maliyetle karşılayabiliyordu. CDO'ların popülerliği giderek artınca kriz patlak verdiğinde CDO'ların en kötü performans gösteren araçlardan birisi olduğu görüldü. CDO balonunun patlaması, birçok kurumda yüz milyarlarca dolar kayba neden oldu. Bu kayıplar neticesinde yatırım bankaların bir kısmı battı, bir kısmı da hükümet tarafından kurtarıldı.

CDO'ların ekonomik krizdeki rolüne rağmen, teminatlandırılmış borç yükümlülükleri hala yapılandırılmış finans yatırımlarının aktif bir ürünüdür. CDO'lar ve daha da kötü şöhretli olan sentetik CDO'lar, nihayetinde riski dengelemek ve likidite sağlamak için hala bir araç olarak kullanımdadır.

CDO'larla ilgili KhanAcademy'nin videosunu izleyebilirsiniz:


CDO'ların yükselişi ve batışı, başlangıçta birçok faydası nedeniyle zirveye ulaşan, ancak nihayetinde çökerek son zamanların en büyük finansal krizlerinden birine yol açan döngüsel bir sürece dönüşmüş durumda. CDO'lar, ucuz kredi piyasası yaratan, likidite enjekte eden ve borç/kredi verenler için sermayeyi serbest bırakan, ancak sonuçta neden olabileceği sistemik riskin kapsamlı bir şekilde anlaşılmaması nedeniyle çökmüş olan son derece akıllı finansal bir araç olarak kalmaya devam edecektir.