8 BÜYÜK FİNANSAL MİT

Finansal konularda yeterince bilgili olduğunuzu düşünüyor musunuz? Bireysel finans konuları söz konusu olduğunda insanlar  genellikle hayatları boyunca geçerli olabilecek veya olmayabilecek kavramları tartışırlar. Örneğin, para mutluluğu satın alabilir mi? Çoğu insan paranın mutluluğu satın alamayacağına inanır, fakat bilim bunun tam tersini kanıtlayabilir.

Finansal Mitler


Bu yazıda da sizlere parayı düşünme ve ele alma şeklimize dair bazı finansal mitleri açıklıyoruz. Bu mitlerin çoğu, finansal konuda ciddi anlamda iyi bilgiye sahip olanları bile yanıltabiliyor. Fakat yapılan son bilimsel araştırmalar, bu mitlerin doğru olmadığına dair ciddi kanıtlar sunuyor.

Hazırsanız insanların inanmayı sevdiği 8 popüler finans mitine ve neden onlara inanmamanız gerektiğine dair açıklamaları inceleyelim.

İlginizi Çekebilir: Tutumlu Olmanın 5 Büyük Faydası

1.40 Yaşından Önce Emeklilik İçin Birikim Yapmaya Gerek Yok

Emeklilik için birikim yapmaya başlamak için asla erken bir zaman bulunmaz. Aslında birikime ne kadar erken başlarsanız, paranız ilerde bir o kadar çok işe yarayacaktır. Bu hususta 10 yıllık birikim planı önemli olabilir. Örneğin, ayda sadece 100 TL birikim yaptığınız bir tasarruf hesabınız varsa ve bu hesap aylık %8 oranında getiri sağlıyorsa 120 ay boyunca aylık 100 TL'yi %8 oranıyla biriktirirseniz vade sonu toplam varlığınız 18.294,60 TL olacaktır. Bu nedenle birikim hesaplamanızı önceden yapmalı ve olabildiğince erken tasarruf yapmaya başlamalısınız.

2.Ev Almak Her Zaman Kiralamaktan Daha İyidir

Herkesin maddi durumu farklıdır, ancak kirada oturmak ve ev satın alıp almama kousunda kararsızsanız bazı faktörleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Örneğin, ev satın alırken karşınıza çıkacak maliyetleri karşılama durumunuz (peşinat, vb.), evin bulunduğu muhitte ne kadar yaşamayı planladığınız ve kredi puanınız gibi faktörleri göz önünde bulundurmalısınız. Bu faktörler bazen çok zorlayıcı olabilir ve kiralamak sizin için daha avantajlı bir seçim olabilir.

3.Kıymetli Madenler Yatırımı Her Zaman İyi Bir Seçenektir

Kıymetli madenler (güvenli liman altın dahil) genellikle paranızı yatırmak için en güvenli yer olarak lanse edilse de bu durum her zaman doğru değildir. Kıymetli metal fiyatları son derece değişken ve ani fiyat dalgalanmalarına maruz kalabilir. Örneğin, Şubat 1980'de ons başına 1.980 dolar zirvesinde altın aldıysanız ve bugün sattıysanız 700 dolar kaybetmişsiniz demektir. Tarihsel baktığımız zaman altının fiyatı 1980'in en yüksek seviyesini hala geçebilmiş değil. Bu nedenle kıymetli maden yatırımı yapmadan önce piyasa volatilitesini ve ani fiyatlanmaları her zaman göz önünde bulundurun

4.Hisse Senedi Yatırımı İçin Çok Yaşlı Olabilirsiniz

Hisse senetlerine yatırım yapmak için yaş sınırı yoktur. Hatta gelin bunu 89 yaşındaki mega yatırımcı Warren Buffett'e sorun. Ancak, emekli bir yatırımcı olarak, borsaya yaptığınız yatırımları likidite gereksiniminize göre ölçeklendirmek isteyebilir ve daha dikkatli yatırım yapmayı tercih edebilirsiniz.

5.Emeklilik Birikimi İçin Geç Kaldığını Düşünmek

Birçok kişi yaş 50'yi geçtikten sonra emeklilik için birikim yapmaya başlamanın çok geç olduğunu düşünür. Belki bu mit, sürekli yaşamdan artan beklentimiz sayesinde ortaya çıkmıştır. Fakat yaşınız ne olursa olsun, gelirinizin bir kısmını emeklilik için saklamak her zaman iyi bir fikirdir. Emeklilik zamanınız geldiğinde hiçbir şeye sahip olmamaktansa elinizde az da olsa bir şeylerin olması hayatınızı kurtarabilir.

6.Birikim Yapmak İçin Yeterli Kazancım Yok

Bunun bir diğer versiyonu da "kenara koyabileceğim miktar fark yaratmak için çok küçük”tür. Ancak birikim söz konusu olduğunda bilinmesi gereken önemli iki unsur bulunur. Bunlar, birikim yaptığınız miktarın hiç birikim yapmamaktan daha iyi olması ve birikimin bir alışkanlık olmasıdır. Birikim yapma alışkanlığını ne kadar çabuk geliştirirseniz sizin için o kadar iyi olur. Bunun için önce küçük birikimler yapmak (mesela aylık 50 TL gibi) daha sonra kademeli olarak bu miktarı artırmak sizin için iyi bir başlangıç taktiği olabilir.

İlgili Makale: En Kolay Bütçe Oluşturma Rehberi

7.Kredi Kartının Sadece Asgari Tutarını Ödemek Yeterlidir

Minimum aylık kredi kartı ödemeleri aslında zorlayıcı bir tuzaktır. Kredi kartı şirketleri yalnızca minimum ödemeyi yapan müşterilerini çok sever. Asgari tutar ödemeye devam ettikçe bir süre sonra bankanıza göre aylık faiz ödemeye başlarsınız ve bu faizler siz tam ödeme yapmadığınız sürece artmaya devam eder. Borçlarınız, çektiğiniz krediler derken tüm bu miktarlar zaman içerisinde iyice artarak size büyük bir borç yükü bırakırlar. Bu nedenle borçlarınızı bekletmeden ödemeye bakmalısınız.

8. Pahalı Olan Her Zaman Daha İyidir

Daha büyük, pahalı ya da gösterişli olan şeyler her zaman daha iyi değildir. Kalite farkları olsa da çoğu ürünün işlevi aynıdır ve etiket farkları bulunur. Örneğin, evinize güzel bir mobilya takımı almak istiyorsunuz diyelim ve hem A markası hem de B markası görüntü olarak hoşunuza gitti. Fakat A markası 6000 TL iken B markası 4000 TL. Burada düşünülen genellikle pahalı olanın daha sağlam, kaliteli ve iyi olduğudur fakat bu çoğu zaman doğru değil. Genellikle paranın büyük bir kısmı etikete ve gösterişe gider. Bu nedenle ürünlerin sadece fiyatına odaklanmak yerine konforuna ve sağlamlığına da dikkat etmek gerekir.