EKONOMİK BÜYÜME NEDİR?
Ekonomik büyüme, bir dönemden diğerine kıyasla, ekonomik mal ve hizmet üretiminde bir artıştır. Nominal veya gerçek (enflasyona göre düzenlenmiş) terimlerle ölçülebilir. Geleneksel olarak, toplam ekonomik büyüme gayri safi milli hasıla (GSMH) veya gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) cinsinden ölçülmektedir. Ancak bazen alternatif ölçümler de kullanılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) ekonomik büyüme ile ilgili kısa videosuna göz atabilirsiniz:
EKONOMİK BÜYÜME NEDEN ÖNEMLİDİR?
Ekonomik büyüme, bir ekonomide mal ve hizmet üretiminde bir artıştır. Sermaye mallarındaki, işgücü, teknoloji ve insan sermayesindeki artışlar, ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir. Ekonomik büyüme, GSYH gibi tahminler kullanılarak üretilen ek mal ve hizmetlerin toplu piyasa değerindeki artış ile ölçülür. Genellikle, ancak zorunlu olmayarak, üretimdeki toplam kazanımlar, artan ortalama marjinal verimlilik ile ilişkilidir. Bu da gelirlerde artışa neden olur ve tüketicileri daha fazla satın alma konusunda teşvik eder. Sonuç olarak daha yüksek bir maddi yaşam kalitesi veya yaşam standardı ortaya çıkar.
Ekonomide büyüme genellikle fiziksel sermayenin, beşeri sermayenin, işgücünün ve teknolojinin bir fonksiyonu olarak modellenir. Basitçe söylemek gerekirse; çalışma yaşı nüfusunun miktarını ve kalitesini, bu nüfusun birlikte çalışması gereken araçları, emek, sermaye ve hammadde üçlemesiyle birleştirmek ekonomik büyümenin artmasını sağlayacaktır.
Ekonomik büyüme sağlamanın birkaç yolu vardır. Birincisi, ekonomideki fiziksel sermaye mallarının miktarındaki artış. Ekonomiye sermaye eklemek, işçi verimliliğini arttırma eğilimindedir. Daha yeni, daha iyi ve daha fazla araç, işçilerin zaman dilimi başına daha fazla üretebilecekleri anlamına gelir. Basit bir örnek vermek gerekirse; ağı olan bir balıkçı olta ile balık tutan bir balıkçıdan saat başına daha fazla balık tutacaktır. Ancak iki şey bu süreç için kritik öneme sahiptir. Ekonomide söz sahibi olan kişi/lerin, yeni sermayeyi yaratacak kaynakları serbest bırakmak için önce bir tür tasarruf sağlaması (mevcut tüketimlerini feda etmesi) ve işçilerin bunu verimli bir şekilde kullanmaları için yeni sermayenin doğru yerde, doğru zamanda doğru yerde olması gerekir.
Ekonomik büyümeyi üretmenin ikinci bir yöntemi teknolojik gelişmelerdir. Buna bir örnek, benzinin icadıdır. Benzinin enerji üreten gücünün keşfedilmesinden önce, petrolün ekonomik değeri nispeten düşüktü. Benzin kullanımı, işlem sırasında malların taşınmasında ve nihai malların daha verimli şekilde dağıtılmasında daha iyi ve daha verimli bir yöntem haline geldi. Geliştirilmiş teknoloji, işçilerin aynı sermaye malları stoğu ile daha fazla mal üretmelerini sağlar ve bunları daha verimli olan yeni yollarla birleştirir. Sermaye büyümesi gibi, teknik büyüme oranı da tasarruf ve yatırım oranına bağlıdır. Çünkü araştırma ve geliştirmeye katılmak için tasarruf ve yatırım gereklidir.
Ekonomik büyüme sağlamanın bir başka yolu da işgücünü büyütmektir. Daha fazla işçi daha fazla ekonomik mal ve hizmet üretiyor. 19. yüzyıl boyunca güçlü ABD ekonomisinin büyümesinin bir sebebi; ucuz, üretken göçmen işgücünün yüksek oranda olmasından kaynaklanıyordu. Bununla birlikte, sermaye kaynaklı büyüme gibi, bu sürecin bazı önemli koşulları vardır. İşgücünün arttırılması, yeni işçilerin temel geçimini sağlamak için tüketilmesi gereken mal miktarını da zorunlu olarak arttırmaktadır. Bu nedenle, yeni işçilerin, bunu telafi edecek ve net tüketiciler olmayacak kadar üretken olmaları gerekmektedir.
Son yöntem beşeri sermayesinde artış sağlamaktır. Bu, işçilerin el sanatlarında daha fazla beceri sahibi olmaları, eğitim, uygulama yoluyla üretkenliklerini artırmaları gibi anlamlara geliyor. Tasarruf, yatırım ve uzmanlık en tutarlı ve kolay kontrol edilen yöntemlerdir. Bu bağlamda beşeri sermaye, sosyal ve kurumsal sermayeyi de ifade edebilir; siyasi veya ekonomik yenilikler, ekonominin verimliliğini artırabilecek beşeri sermayesi üzerinde etki sahibi olabilir. Beşeri sermaye, aynı zamanda teknolojik alt yapı ve Ar-Ge çalışmalarına da temel olmaktadır.
Büyüyen veya daha verimli bir ekonomi, daha fazla mal üretir ve öncekinden daha fazla hizmet sağlar. Ancak, bazı mal ve hizmetlerin diğerlerinden daha değerli olduğu düşünülmektedir. Örneğin, bir akıllı telefon bir çift çoraptan daha değerli olarak kabul edilir. Büyüme, yalnızca miktar ile değil, mal ve hizmetlerin değeriyle de ölçülmelidir.
Başka bir sorun, tüm bireylerin aynı mal ve hizmetlere aynı değeri vermemesidir. Bir ısıtıcı Alaska'da yaşayanlar için değerli bir ürünken, klima ise Florida'da yaşayanlar için daha değerlidir. Değer öznel olduğundan, tüm bireyler için ölçüm yapmak çok zordur.
TÜRKİYE'DE EKONOMİK BÜYÜME ve KALKINMA
TÜİK verilerine göre GSYH ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2019 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %1,5 daraldı. Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, 2019 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla %15 artarak 1 trilyon 24 milyar 226 milyon TL oldu.
Bunların yanında Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında Bakan Albayrak'ın bazı açıklamaları olmuştu. Albayrak'a göre 2019'da büyüme %0,5 olacak. Fakat 2020-2021-2022 büyüme hedefi %5:
Ekonomik daralmayla ilgili Mahfi Eğilmez'in paylaştığı grafik oldukça açıklayıcı:
Aynı zamanda Veysel Ulusoy'un tweeti de Türkiye'deki ekonomik büyüme gerçeklerinin kısa bir özeti gibi:
Son olarak Mert Yılmaz'ın "2020'de %5 büyüme" konusundaki görüşlerini de dinlemenizi öneririm:
Kaynaklar:
thebalance.com
investopedia.com
dergipark.org.tr