DÖVİZ KURLARI ve FAİZ ORANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Diğer tüm faktörlerin eşit olduğu varsayıldığında, bir ülkedeki yüksek faiz oranları, düşük faiz oranları sunan ülkelere kıyasla o ülkenin para biriminin değerini artırır. Ancak, bu kadar basit doğrusal hesaplamalar oldukça nadiren döviz cinsinden gerçekleşir. Her ne kadar faiz oranları para biriminin değerini ve döviz kurunu etkileyen önemli bir faktör olsa da, bir para biriminin diğer para birimleri ile olan döviz kurunun nihai olarak belirlenmesi, bir ülkenin diğer ülkelere göre genel mali durumunu yansıtan bir dizi ilişkili unsurun sonucuda gerçekleşir.

KUR-FAİZ-ENFLASYON ÜÇLEMESİ


Genel olarak yüksek faiz oranları bir ülkenin para biriminin değerini arttırır. Yüksek faiz oranları, yabancı yatırımları çekmeye, yerel para biriminin talebini ve değerini artırmaya meyillidir. Buna karşılık, düşük faiz oranları yabancı yatırımlar için çekici değildir ve para biriminin nispi değerini düşürür. Bu basit oluşum, para biriminin değerini ve döviz kurlarını etkileyen bir dizi başka faktör tarafından karmaşıklaştırılmıştır. Başlıca komplike faktörlerden biri, yüksek faiz oranları ve enflasyon arasındaki ilişkidir. Eğer bir ülke enflasyondaki artışa eşlik etmeden faiz oranlarında başarılı bir denge kurabilirse, para biriminin değerinin ve döviz kurunun yükselmesi daha muhtemeldir. Faiz ve enflasyon ilişkisine dair Mert Yılmaz'ın açıklayıcı videosuna göz atabilirsiniz:

Sadece faiz oranları bir para biriminin değerini belirlemez. Diğer iki faktör - siyasi/ekonomik istikrar ve bir ülkenin mal ve hizmetlerine olan talep - genellikle daha büyük öneme sahiptir. Bir ülkenin ithalat ve ihracat arasındaki ticaret dengesi gibi faktörler, para biriminin belirlenmesinde çok önemli bir faktör olabilir. Çünkü bir ülkenin ürünlerine olan talebin artması, ülkenin para birimi için de daha fazla talep anlamına gelir. Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ve ticaret dengesi gibi rakamlar da analistlerin ve yatırımcıların belirli bir para birimini değerlendirirken dikkate aldıkları kilit rakamlardandır.

Bir diğer önemli faktör ülkenin borç seviyesidir. Yüksek borç seviyeleri, kısa süre için yönetilebilir olmakla birlikte, sonunda yüksek enflasyon oranlarına yol açmakta ve nihayetinde bir ülkenin para biriminin resmi bir devalüasyonunu tetikleyebilmektedir. Örnek vermek gerekirse; ABD'nin yakın tarihi, bir ülkenin döviz değerleriyle ilgili olarak algılanan genel siyasi ve ekonomik istikrarının kritik önemini açıkça göstermiştir. ABD'de tüketici borcu arttıkça, Federal Reserve (FED), ABD ekonomisini canlandırmak amacıyla faiz oranlarını sıfıra yakın tutmaya devam eder. Ekonomi düzeldiğinde ve büyüdüğünde, Fed faiz oranlarını kademeli olarak artırarak buna cevap verir.

Tarihsel olarak düşük faiz oranlarına rağmen, ABD doları hala birçok ülkenin para birimleri ile uygun döviz kurlarına sahiptir. Bu, kısmen, ABD’nin, en azından bir dereceye kadar dünyanın çoğu için rezerv para birimi olma konumunu elinde tutmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, ABD doları hala ekonomik olarak belirsiz bir dünyada güvenli bir cennet olarak algılanmaktadır. Yani bu faktörün - faiz oranlarından, enflasyondan veya diğer hususların da ötesinde- ABD dolarının göreceli değerini korumak için önemli olduğu kanıtlanmıştır.

DÖVİZ KURLARINI ETKİLEYEN 5 FAKTÖR


Faiz oranları ve enflasyon gibi faktörlerin yanı sıra döviz kuru, bir ülkenin göreceli ekonomik seviyesinin en önemli belirleyicilerinden biridir. Döviz kurları bir ülkenin ticaret seviyelerinde hayati bir rol oynar ve bu da dünyadaki her serbest piyasa ekonomisi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle döviz kurları en çok izlenen, analiz edilen ve devlet tarafından manipüle edilen ekonomik ölçütlerdendir. Ancak döviz kurları küçük ölçekte de önemlidir: bunlar bir yatırımcının portföyünün gerçek getirisini etkiler. Bu bölümde, döviz kuru hareketlerinin ardındaki bazı temel faktörleri inceleyeceğiz.

Temel faktörleri incelemeden önce, döviz kuru hareketlerinin bir ülkenin diğer ülkelerle olan ticari ilişkilerini nasıl etkilediğini açıklamak gerekir. Döviz kuru, bir ülkenin para biriminin veya başka bir ülkenin ya da ekonomik bölgenin para biriminin değeridir. Örneğin, 1 dolar almak için ne kadar Türk lirası gerekir? 16 Ekim 2019 tarihini baz alacak olursak döviz kuru 5,90'dır. Yani 1 USD = 5,90 TL. Aşağıda grafiği de görebilirsiniz:

finanscepte

Daha yüksek değerli bir para birimi bir ülkenin ithalatını daha ucuz ve dış pazarlarda da ihracatını daha pahalı hale getirir. Daha düşük değerli bir para birimi bir ülkenin ithalatını daha pahalı hale getirir ve ihracatı dış pazarlarda daha ucuz hale getirir. Daha yüksek bir döviz kurunun bir ülkenin ticaret dengesini kötüleştirmesi beklenirken, daha düşük bir döviz kurunun iyileştirmesi beklenebilir.

Döviz kurlarını çok sayıda faktör belirler. Bu faktörlerin çoğu, iki ülke arasındaki ticaret ilişkisi ile ilgilidir. Unutmayın, döviz kurları görecelidir ve iki ülkenin para birimlerinin karşılaştırması olarak ifade edilir. Aşağıda sizler için sıraladığımız faktörler, iki ülke arasındaki döviz kurunun temel belirleyicileri olarak görülebilir. Ekonominin birçok yönü olduğu gibi, bu faktörlerin göreceli olarak önemi de tabii ki tartışmaya açıktır.

  1. Enflasyon Farklılıkları
    Genel olarak düşük enflasyon oranına sahip bir ülkenin alım gücü diğer para birimlerine göre arttıkça yükselen bir para birimi değeri sergiler. 20. yüzyılın son yarısında, düşük enflasyonlu ülkeler arasında Japonya, Almanya ve İsviçre sayılırken, ABD ve Kanada gibi ülkeler daha sonradan düşük enflasyona ulaşmışlardır. Enflasyon oranı daha yüksek olan ülkeler genellikle para birimlerinde değer düşüşü görürler. Buna aynı zamanda yüksek faiz oranları da eşlik edebilir.
  2. Faiz Oran Farklılıkları
    Faiz oranları, enflasyon ve döviz kurlarının tümü birbiriyle bağlantılıdır. Faiz oranlarını değiştirerek, merkez bankaları hem enflasyon hem de döviz kurları üzerinde etkili olmaktadır ve değişen faiz oranları enflasyonu ve para birimlerini etkilemektedir. Yüksek faiz oranları, kredi verenlere bir ekonomide diğer ülkelere göre daha yüksek getiri sağlar. Dolayısıyla, yüksek faiz oranları yabancı sermayeyi çekmekte ve döviz kurunun yükselmesine neden olmaktadır. Ancak, yüksek faiz oranlarının etkisi, ülkedeki enflasyonun diğerlerine göre çok daha yüksek olması durumunda veya para birimini düşürmek için ek faktörlerin ortaya çıkması durumunda azaltılır. Bu durumun tam tersi faiz oranlarını düşürmek için uygulanır - yani düşük faiz oranları döviz kurlarını düşürme eğilimindedir.
  3. Kamu Borcu
    Ülkeler, kamu sektörü projeleri ve devlet finansmanına ödeme yapmak için büyük çapta açık finansman (bütçe açığının kapatılması) yapacaktır. Bu tür faaliyetler iç ekonomiyi canlandırır. Fakat büyük kamu açığı ve borçları olan ülkeler, yabancı yatırımcılar için pek de cazip değildir. Bunun nedeni ise büyük borçların enflasyonu teşvik etmesidir.

    En kötü senaryoda, bir hükümet büyük bir borcun bir kısmını ödemek için para basabilir. Fakat para arzını artırmak kaçınılmaz olarak enflasyona neden olur. Dahası, eğer bir hükümetin açığına yerel yollardan (iç bonoları satmak, para arzını artırmak) hizmet edememesi durumunda, yabancılara satış amaçlı menkul kıymet tedarik ederek fiyatları düşürmek zorunda kalacaktır. Son olarak büyük bir borç, ülkenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmemesi hususunda yabancılar için risk teşkil edici olabilir. Temerrüt riski büyükse, yabancılar bu para biriminde bulunan menkul kıymetlere karşı daha az istekli olacaktır. Bu nedenle, ülkenin kredi notu (Moody's, Standard&Poor's gibi) döviz kurunun önemli bir belirleyicisidir.
  4. Cari İşlemler
    Cari hesap, bir ülke ile ticari ortakları arasındaki ticaret dengesidir ve ülkeler arasındaki mal, hizmet, faiz ve temettü ödemelerini yansıtır. Cari işlem açığı, ülkenin dış ticarete kazandığından daha fazla harcama yaptığını ve açığı telafi etmek için yabancı kaynaklardan borç aldığını göstermektedir. Yabancı para birimine aşırı talep olması, yerli mal ve hizmetlerin yabancılar için yeterince ucuz olana kadar ülkedeki döviz kurunu düşürür ve yabancı mal ve hizmetler ülkenin çıkarları/satış yapmak için fazla pahalı hale gelir.
  5. Güçlü Ekonomi
    Yabancı yatırımcılar kaçınılmaz olarak, sermaye yatırımı yapacak güçlü ekonomik performansa sahip istikrarlı ülkeler ararlar. Bu kadar olumlu özelliklere sahip bir ülke, politik ve ekonomik riske sahip olduğu düşünülen diğer ülkelere göre yatırım fonlarını daha fazla çekecektir. Örneğin; politik krizler, bir para biriminde güven kaybına ve daha istikrarlı ülkelerin para birimleri için bir sermaye hareketine neden olabilir.


Bir portföyün yatırımlarının büyük bölümünü elinde bulundurduğu para biriminin kur oranı, portföyün gerçek getirisini belirler. Düşen bir döviz kuru, herhangi bir getiriden elde edilen gelir ve sermaye kazancının satın alma gücünü açıkça azaltmaktadır. Ayrıca döviz kuru; faiz oranları, enflasyon ve iç menkul kıymetlerden elde edilen sermaye kazancı gibi diğer gelir faktörlerini etkilemektedir. Döviz kurları çoğu zaman en deneyimli ekonomistleri bile şaşkına çeviren karmaşık faktörlerle belirlenirken, yatırımcıların bu konuda fikir sahibi olmalası ve araştırma yapması gerekmektedir.

Kaynaklar:

thebalance.com
investopedia.com