SİYAH KUĞU ve FİNANSAL ÖRNEKLER

Siyah kuğu, öngörülemeyen olayları ifade etmede kullanılan bir tabirdir. Bu tabir, finans profesörü Nassim Taleb tarafından yaygınlaştırıldı. Siyah kuğu olarak nitelendirilen olaylar; aşırı derecede nadir olmaları ve şiddetli etkileriyle karakterize edilir. Finansta, siyah kuğu olaylarının ciddi sorunlara yol açabileceği düşünülür.

Siyah Kuğu Nedir?

Siyah kuğu, çok ciddi sonuçları olan nadir olayları anlatmada kullanılan bir terimdir. Bu olaylar, önceden tahmin edilemezler. Siyah kuğu; finans profesörü, yazar ve eski Wall Street yatırımcısı olan Nassim Nicholas Taleb tarafından popülerleştirildi.

Nassim Taleb, 2007 yılında Siyah Kuğu isimli kitabını çıkardı.  Taleb, siyah kuğu olaylarının aşırı nadir olmaları nedeniyle tahmin edilmelerinin de imkansız olduğunu söyledi. Fakat bu durumun felaketle sonuçlanabilecek sonuçları olduğu için, insanların her zaman siyah kuğuyu bir olasılık olarak varsaymalarını ve buna göre plan yapmaları gerektiğini savundu.

Bu hususta, yatırım çerçevesinde değerlendirme yapan bazı kişiler portföyde çeşitlendirme yapmanın siyah kuğu olayı meydana geldiğinde az da olsa koruma sağlayabileceğine inanıyor.

Siyah kuğu olayları, hem piyasaları hem de yatırımları büyük ölçüde olumsuz etkileme kapasitesine sahiptir. Ayrıca ekonomide felakete yol açarak kalıcı hasarlara bile neden olabilir. Siyah kuğuları tespit etmede ya da tahmin etmede kullanılabilecek herhangi bir modelleme, siyah kuğunun gerçekleşmesinin önüne geçememektedir. Bununla birlikte, siyah kuğu tahminleri olayın yıkıcı etkisini artırıcı bir etki de yapabilir.

İlginizi Çekebilir: Portföy Yönetimi Hakkında Her Şey

Siyah Kuğu Kitabında Neler Söyleniyor?

Nassimi Taleb, Siyah Kuğu kitabında çalışmayan ve yararsız bir sistemin başarısız olmasına izin verilirse, aslında onu gelecekteki siyah kuğu olaylarının yaratacağı felaketlere karşı güçlenebileceğini iddia etti. Ayrıca Taleb, risklere karşı güçlendirilmiş bir sistemin nadir ve öngörülemeyen olaylar karşısında nihayetinde felaketle sonuçlanan kayba karşı daha savunmasız hale geldiğini ifade etti.

Taleb, siyah kuğuyu şöyle tanımlar: Olay o kadar nadir ki, meydana gelme olasılığı bile bilinemez. Siyah kuğu gerçekleştiğinde felaket etkisi yaratır.

Taleb, son derece nadir görülen bu tip olaylar için, standart olasılık ve tahmin araç ya da modellemelerin işe yaramayacağını söyler. Geçmiş olayların verilerine ve gözlemlerine dayanan istatistiklerin kullanılması, ona göre siyah kuğuları tahmin etmek için yararlı değildir ve hatta bu tahminler ekonomileri ya da sistemleri siyah kuğulara karşı daha savunmasız hale getirebilir.

Siyah Kuğu Örnekleri

Siyah kuğunun en bilinen örneği 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında görüldü. Bu kriz sırasında beklenmedik bir şekilde ABD konut piyasası çöktü. Çöküşle birlikte ekonomik felaketler peşi sıra geldi ve etkisi tüm dünyaya yayıldı. Hiç kimse bu seviyede bir konut krizi yaşanabileceğini düşünmemişti.

Bunun yanı sıra, yine 2008 yılında Zimbabve'de %79,6 milyarın üzerinde rekor bir zirve enflasyon oranı görüldü. Bu olay, 21. yüzyılın en kötü hiperenflasyon vakası olarak tarihe geçti. Bu olayın siyah kuğu olarak nitelendirilmesinin sebebi de etkilerinin yıkıcılığı ve böylesine bir enflasyon oranının tahmin edilmesinin neredeyse imkansız olmasıdır.

Bir diğer örnek olarak 2001'de yaşanan dotcom balonu verilebilir. Bu olay da 2008 krizinde yaşanan siyah kuğu olayına benzer özellikler taşır. Dotcom balonu döneminde, ABD büyük bir çöküş görmeden önce hızlı bir ekonomik büyüme gördü. Herkes ekonominin çok iyi gittiğini düşünürken beklenmedik bir anda piyasalar şişti. O dönemde internet ve teknoloji alanı çok yeniydi ve teknoloji şirketleri yüksek oranlarda yatırım almaya başladı. Sonra bu şirketlerin büyük bir kısmı iflas etti ve olanlar oldu. Teknoloji ve internet dünya için çok yeni olduğundan kimse bu çöküşü öngöremedi.

2015 yılında dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin, ekonomik yavaşlama ve Şangay Bileşik endeksinin %8,5 oranında düşmesi haberiyle çöküşe sürüklendi. 2008 ekonomik krizine benzer şekilde, Çin'de de şirketlerin bankalardan ucuza kredi almalarına izin verildi ve bu da onları borsada gereksiz riskler almaya teşvik etti. Bunun ardından borçlanma oranı kısa sürede arttı ve yatırım yapılan şirketler öyle büyüdü ki beklenmedik bir düşüşe neden oldu. Ekonomik verilerin zayıflaşması, Çin yuanının dolar karşısındaki düşüşünü gölgede bırakacak kadar endişe vericiydi. Bu olay, kara pazartesi olayı şeklinde adlandırıldı.